Filistin… Yüzyıllardır işgallerin, sürgünlerin ve zulümlerin gölgesinde; ama aynı zamanda direnişin, sabrın ve umudun adı. Bugünlerde işgalin acısı ile direnişin onuru arasında insanlığın vicdanını sınayan topraklar…Kudüs davası, Haçlı istilasından bugünün Gazze’sine kadar hiç eksilmeyen bir şuur ve kararlılıkla imtihanımız olmaya devam ediyor.

Abdulkadir Turan bu eserinde, hem tarihçi kimliği hem de günümüzün canlı tanıklığıyla Kudüs davasını ele alıp tarihin derinliklerinden bugünün Gazze’sine taşıyor. Kudüs’ü Haçlıların işgalinden kurtaran büyük komutanların stratejisinden Gazze’deki direnişe uzanan bir çizgide, Filistin mücadelesinin sürekliliğini gözler önüne seriyor. Kitap, Haçlı seferleri, Moğol istilaları ve modern sömürgecilik deneyimlerini bir araya getirerek Filistin’i yalnızca bir bölgesel mesele değil, insanlığın ortak davası olarak yorumluyor.

Kudüs davasının bir “gündem” değil, bir “iman borcu” olduğunu vurgulayan bu eser, tarihî olayların kuru bir anlatımı değil, aynı zamanda bir çağrı, bir uyarı ve bir umut manifestosu. Kudüs’ü yalnızca “bizim davamız” değil, “benim davam” olarak görmeye davet eden kitap, okuyucusuna tarihten ibretler, bugünden dersler ve yarın için bir yol haritası sunuyor.

Yazarın özgün yorumları ve farklı bakış açılarıyla bu eser, Filistin’in işgal ve direniş arasındaki hakikatini anlamak isteyen herkes için önemli bir kaynak.